Çok sevdiğim dostum, pasta atölyemin gölge ortağı ve en büyük destekçisi sevgili arkadaşım için doğum günü pastası yapma vakti gelmişti.
Ön hazırlık çerçevesinde iki katlı bir pasta istediğinden alt kat strafor oldu. Çünkü çok kalabalık bir parti olmayacaktı. Üst katta pasta çalıştık ve onun üstüne konan kapak ta gene strafor oldu. Kendisi benden içinde güller olan bir kutu yapmamı istedi ki hazırladığım bu pasta hem model olarak benim bu kadar detaylı çalıştığım ilk pasta olduğu gibi hem de ilk kare pasta çalışmam oldu.
Aslında başlangıçta baya korksam da kaplamaktan biraz uğraştırsa da sorun olmadı. Beni en çok zorlayan güller oldu. Normalde gülleri baş aşağı kurutmanız gerekiyor ama bunun için göbeğindeki tomurcuğun hem hafif olması hem de tele iyi monte olması lazım. Ben elimde yeterli materyaller olmadığından göbeği de şeker hamurundan yaptım dolayısı ile baş aşağı astığımda ağırlıktan tel yerinden çıkıyordu. Bu yüzden yumurta kutularında kurutmak zorunda kaldım. Yapraklar felan yapışsa da ortaya hoş güzel bir çalışma çıktı.
Yepyeni bir pandispanya denedim. Şimdi yeni denediğim bu pandispanyadan yola çıkarak farklı bir kaç pandispanya yapabileceğim. Çünkü tereyağlı olsa da gerçekten hafif bir pasta oldu.
Sanırım en çok zorlayan bir diğer konuda taşıma oldu. Tabii normalde böyle bir pasta siparişi benim için her gün yapılabilecek bir eş dost pastası değil baya uğraştırıyor ve maliyeti çok yüksek dolayısı ile özel günler için olacak bir şey..
Ve işte
herkes'in hayatında siyah ve beyaz zamanlar vardır.
siyahlar mutsuzluklar, hayal kırıklıkları, hüzünler ve acılardır.
beyazlar mutluluk, sevinç,güzellikler, sürprizler, hayatın renkleridir.
peki hangisi daha fazladır?
siyahlar mutsuzluklar, hayal kırıklıkları, hüzünler ve acılardır.
beyazlar mutluluk, sevinç,güzellikler, sürprizler, hayatın renkleridir.
peki hangisi daha fazladır?
14 Şubat 2015 Cumartesi
10 Şubat 2015 Salı
Geçen sabah canım çok sıkkındı. Bir önceki gün annem ve
babam ile bir tartışmamız oldu. Böyle durumlarda benim sanırım beynim o
dakikalarda takılı kalıyor çünkü bir türlü olayı kafamdan atamıyorum. Bu bazen
dikkat dağınıklığına ki pandispanyanın ölçülerini karıştırdım hatta hala emin
değilim, bazen de baş ağrısına neden oluyor ki o da sabah kahvaltı ardından ağrı kesici içene kadar
geçmedi.
Beynimin uyuştuğu o ağrı noktasında kafamda düşünceler
dönerken radyodan bir anda Tarkan’ın parçalarından biri çalmaya başladı. İlk
gülümsedim kendi halime çünkü ne kadar bunalmış olsam da kendimi iyi
hissettirdi. Sonra her şeyi unuttuğum o konser dakikaları aklıma geldi de keşke
dedim konser olsa bugün keşke gitsem ve birkaç saat bile olsa her şey den uzak olsam dedim. Sonra da beni gene ektin
deyip kendi kendime tirip attım Tarkan’a..
Gene çiçek gönderdim. Allı pullu küçük bir mektup yazdım oda
yetmedi geçen sefer çiçek gönderirken kendimi rahatsız hissettim. Doğa için bir
sürü çalışma içinde bulunan birine çiçek göndermek garip geldi. Tabii bu fikir
beni çiçek göndermekten vazgeçirmedi ama sayesinde Tema vakfına onun adına
küçücük minicik bir bağış yaptım ve sertifikasını ona gönderdim. Bu kendimi
daha iyi hissettirdi.
Ama bahtsızlık peşimi bırakmadı. Adama üç kere bir şeyler
gönderdim ama sadece bir kere aldığını düşünüyorum. İlk inde yurtdışındaydı
muhtemelen hiç haberi olmadı. İkincisinde evdeymiş personeline verdik inşallah
aldı. Üçüncüsünde gene kayıptı evde tadilat yaptırıyormuş kendisinin ne zaman
geleceği belli değildi. Çiçeği geçen hafta gönderdim ve bir ihtimal görmüş olma
şansı var çünkü büyük ses sanatkarı Müzeyyen Senar’ın cenazesi için İstanbul’da,
hafta sonu geldiyse çiçeği görme şansı olmuş olabilir. Kendisine gönderdiğim
çiçekler için ya da küçük hediyeler için verdiğim paralardan ziyade bir kere
bile aramadığı için kırgın olsam da çiçekçimin onun için özene bezene yaptığı
arajmanları göremediği için daha çok üzülüyorum.
Kendi adıma konuşmam gerekirse biri bana o kadar güzel
çiçekler gönderse çok ama çok sevinir ve mutlu olurdum. Bu arada zannetmeyin vazgeçiyorum, hayır
eylemlerime devam ediyorum. Tahminen, o ne çiçeklerimi ne beni umursamasa da,
ben kendi hayatımda ona çiçek göndererek farklılık katıyorum. Bu da saçma ama kendimi iyi ve farklı hissetmemi sağlıyor..
Bundan sonra her ay çiçek gidecek be karşınızda Ocak ayı çiçeğimiz, gerçi hastalıkta Şubat'a kaldı ama Ocak çiçeği o Şubat ayının kisi ilerki günlerde..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)